El metro retardat de la bella Istanbul

Yıl 1967. Ben doğmadan önceki bir tarih. Birileri o tarihte İstanbul’umuz için ne güzel planlar hazırlamış, yatırımlar düşünmüş. Bende bir gazete kupüründen öğreniyorum bu durumu. Günlük hayatımız içerisinde böylesi bir şeyle hiç araştırma zahmetine girmeden karşılaşmak insanda ince bir sızı bırakıyor.

O tarihlerde başlayan metro inşaatını düşünün. Devam etmiş olsaydı herhalde bugün İstanbul, sayısız metro hattına sahip bir dünya şehri olacaktı. Yerleşimin belirli yerlerle sınırlı kaldığı bir İstanbul. Yaklaşık nüfus ise 1.800.000 civarı. Böyle bir nüfusa o tarihlerde metro düşünülmesi ufuk açıcı bir durum. Çünkü metro, beraberinde bir çok üretimi ve eğitimi beraberinde getiriyor.

İstanbul metro konusunda çok eski bir geçmişe sahip olmasına rağmen gerekli yatırımların yapılmadığı bir şehir. Dünyanın en eski ikinci metrosu 1875 yılında Taksim-Karaköy arasında 4 senede inşa edilmiş. Hala bu metroyu kullanabiliyorsunuz.

Ne oldu da projeleri hazır olmasına rağmen metro altyapısı İstanbul’da kurulmadı. 1967 yılı nere 2012 yılı nere. İnsanlık neredeyse uzaya metro yapacak duruma gelmişken biz hala yaptığımız üç beş kilometrelik metronun havasında kaybolup gidiyoruz.

Galiba milli olmayı bir türlü beceremiyoruz. Herkes milli geçinir ama memlekette milli olan bir şey yok. Kendimizin düşündüğü ve kendimize ait 100 yıldır bir teknoloji ya da sosyal duruma sahip değiliz. İthal bir teknoloji ve ithal bir yaşam kültürü.

Her şeye rağmen metrosuz hayat İstanbul için ağır bir yaşam şartı demek.

Bu nedenle metro hızıyla tüneller açıp ray döşemek dileğiyle…

Font: http://www.eyupgazetesi.com

Sigues el primer a comentar

deixa una resposta

La seva adreça de correu electrònic no es publicarà.


*